Umut Koçak paylaştı.

Dunth DU-SP073

@umtk Paylaşımıyla ben de Dunth DU-SP073 aldım. Fiyatı 167₺ idi.

Hoparlörün dokusu inanılmaz tatmin edici. Izgara kısımları harici çok yumuşak olmayan kauçuk gibi bir dokusu var. Çok pahalı birşey tutuyormuşsunuz hissi veriyor.
Ses kalitesi olarak hafif tiz bir hoparlör. Bassları var ama tiz bir müzik dinliyormuşsunuz gibi geldi bana. Kalitesiz değil ama sadece tiz bir sesi var. Mutsuz etmedi ama çok mutlu da olmadım. Yine de fiyatına göre pürüzsüz ve net bir sesi var. Dediğim gibi tiz ağırlıklı ama basslar da vuruyor.
Öndeki dunth logosunun önüne ışık gelince aşağısına yansıma yapıyor. Bilerek mi öyle ayarlandı bilmiyorum ama güzel duruyor 🙂

Kısacası önerir miyim?
Alayım bütün müzik dertlerim çözülsün diyenler için öneremem. Ama iyi bir uygun fiyatlı hoparlör istiyorum diyenler için fiyatına göre çok çok üstün bir cihaz. Kenarda dursun, lazım olunca arada açar dinlerim diyenler için öneririm. Kesinlikle üzmez. Fiyatına göre değerlendirirsem 10/10, genel olarak değerlendirirsem 7/10
#dunth #umutlufırsatlar

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 7 / 8
Umut Koçak paylaştı.

Dunth SP-073 ve SP-076 Hoparlör İncelemesi

Geçen #umutlufırsatlar 'da @umtk paylaşınca görüp aldığım Dunth hoparlör bugün teslim edildi. Hemen açıp şöyle bi kabaca deneyimledim. İki model de fiyat/performans segmentinde yer alıyor, ancak aralarında ciddi farklar var.

SP-073: Küçük Ama Etkileyici

SP-073, ses performansı açısından oldukça başarılı bir hoparlör. İlk izlenim olarak, boyutuna göre etkileyici bir ses kalitesi sunuyor. Daha basslı, dolgun ve dengeli bir ses yapısına sahip. Tizler ve basslar oldukça net, ancak mid frekanslar biraz geride kalmış gibi. Yine de genel tonlama oldukça dengeli duruyor.

  • Malzeme Kalitesi: Hoparlörün dokusu gerçekten çok tatmin edici. Kauçuk benzeri, yumuşak ama dayanıklı bir dış kaplamaya sahip. Izgara kısımları dışında kalan yüzey, kaliteli bir ürün tutuyormuş hissi veriyor.
  • Tasarım: “Sleeper” kategorisine rahatlıkla girebilecek bir tasarım. Umutla konuşurken de böyle adlandırdık hatta 🙂 Dışarıdan sade görünse de performansıyla kendini kanıtlıyor.
  • Kullanım Alanı: Eğer “Bütün müzik ihtiyaçlarımı karşılayacak tek bir cihaz istiyorum” diyorsanız, SP-073 tam olarak bu beklentiyi karşılamayabilir. Ancak uygun fiyatlı, kaliteli bir hoparlör arıyorsanız ve arada bir müzik dinlemek için bir cihaz istiyorsanız, SP-073 fazlasıyla yeterli olacaktır.

SP-076: Beklentilerin Altında Kalan Performans

SP-076, SP-073 ile kıyaslandığında çift hoparlör ve daha büyük bir yapıda olmasına rağmen ciddi hayal kırıklığı yaratıyor. Ses seviyesi çok daha düşük ve oldukça çamur bir ses çıkışı sunuyor. Stereo değil, çift hoparlör olsa da ses mono.

  • Bass Performansı: Bariz şekilde zayıf. Özellikle SP-073 ile karşılaştırıldığında bass miktarı ve ses kalitesi oldukça düşük.
  • Tasarım Detayları: Ön kısmında bulunan ışık efektleri gereksiz bir detay olarak göze çarpıyor. Hem cihazın şarjını harcıyor hem de estetik açıdan çok fazla bir katkı sağlamıyor.
  • Kullanım Alanı: Günlük müzik dinleme ihtiyaçlarını bile tam anlamıyla karşılaması zor. Daha üst kalite bir cihaz arıyorsanız, SP-076 pek önerilecek bir model değil.

Her iki modelde de radyo özelliği mevcut ve radyo kullanımı için şarj kablosu anten görevi görüyor. SP-073, genel kullanım açısından açık ara daha iyi bir deneyim sunuyor.

Eğer uygun fiyatlı, taşınabilir bir hoparlör arıyorsanız, SP-073 kesinlikle tercih edilebilir bir ürün olmuş. Premium hissiyatı, ses kalitesi ve dengeli yapısıyla fiyatını fazlasıyla hak ediyor. Öte yandan, SP-076 daha düşük ses performansı ve zayıf basslarıyla beklentilerin gerisinde kalıyor. Küçük bir hoparlör tercih etmek istiyorsanız, SP-073 açık ara daha başarılı bir seçenek.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Umut Koçak paylaştı.

Claws crossfire k1 Fiyat Performans Klavye İncelemesi

Umut Koçak'ı sosyaldeki hemen hemen herkes tanıyordur. Onun tavsiyesi üzerine bu klavyeyi almaya karar verdim. Yoksa genel olarak piyasa şartlarında 500 tl ye iş gören klavye bulmak gerçekten zor.

Daha önce de klavye bakmıştım ve öneri de almıştım ancak baktığım klavyelerin fiyatları sebebiyle eldeki klavyeyle idare etmeyi tercih etmeme sebek oldu.

Her neyse kıssadan hisse asıl konuya geçelim.

 

Claws crossfire k1

Karşınızda daha önce adını duymadığım markanın ₺500'ye aldığım fiyat performans klavyesi. Öncelikle belki 500 defa dile getireceğim en önemli özelliği fiyatı. Bu fiyata iyi kalvyeyi boşverelim direk klavye bulmak gerçekten güç. İkinci önemli özelliği membran klavye olması, membran klavyeler zaten genel itibariyle mekanik klavyelerden daha ucuza satılan klavyeler ancak tuşların sessizliği göz önüne alındığında bu özellik klavyenin avantajı olarak sayılabilir. Bazı insanlar sırf bu sesi istemediği için membran klavyelere yönelebiliyorlar. Klavyede ses açma kapama tekerleği medya kontrol tuşları ve bu tuşlara ek olarak fn kombinasyonu ile kullanabileceğiniz birçok işleve sahip ekstra tuş da bulunmakta. aslında bence en öne çıkan ikinci özelliği yazılımı olması ve bu yazılımda sırf özellik olsun diye konmamış gerçekten kullanmak isteyebileceğiniz bir çok fonksiyon mevcut.

 

Yazılım sayesinde klavyenin ışıklarının yanıp sönme düzenini değiştirebiliyorsunuz. Tuşların doğrudan işlevlerini değiştirebiliyorsunuz. Mesela k tuşuna basayım ama k harfini yazsın gibi temel tuşların bile işlevi değiştirilebiliyor. Hatta az önce denemek için değiştirdiğim için gördüğünüz gibi o tuşuna basmışım ama k yazmış :D. Normal tuşların yanı sıra fn tuşlarını da işlevini değiştirabiliyorsunuz. Bu konularda gerçekten işlevsel. Ekstra olarak boşluk tuşu ve backspace tuşu diğer tuşlara göre bir tık daha sesli ancak beni rahatsız etmedi. Markanın iddasına göre 10 milyon defa tuş ömrüne sahipmiş bana böyle iddaalar biraz uçuk kaçık gelse de bu da bir özellike ya da avantaj olarak sayılabilir.

Klavyenin dezavantajı yok mu diyebilirsiniz tabii ki var. Aslında temelde membran olmasından kaynaklanan tuşa basma hissiyatı maalesef bir tık kötü diyebilirim ancak daha önce belirttiğim gibi bu dezavantaj daha az gürültü çıkartması avantajıyla geri dönüş sağlıyor. Daha önce slim klavye diye de tabir edilen tuş yüksekliğinin düşük olduğu bir klave kullanıyordum. O klavyeden buna geçtiğimde tuşların biraz yapışkan olduğunu hissettim anca zamanla alışıyorsunuz .

Umutlu Fırsatlar Kanalı

Umut'un fiyat performans ve indirimdeki ürünleri paylaştığı telegram kanalı, umutlu fırsatlar kanalını takip ederseniz. Siz de bu kanala katılarak indirim  fırsatlarını yakalayabilirsiniz. https://t.me/umutlufirsatlar

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Umut Koçak paylaştı.

Belkin SoundForm Flow İnceleme

 Belkin SoundForm Flow İncelemesi

Bu yazıyı okuyan kişilerin birçoğu gibi ben de teknolojiyi çok seviyorum ancak günlük yaşantımda pek fazla TWS kulaklık kullanma ihtiyacım yıllardır olmadı, belki inanmayabilirsiniz ama ciddi ciddi yıllardır akıllı telefonlar değiştirmiş olsam da hiç TWS kulaklık satın almamıştım. Peki Belkin'in Soundform Flow modelini niye aldım ve sonuç olarak beğendim mi?

Öncelikle satın almamdaki temel sebepler şunlardı, kaliteli bir ürün, kaliteli bir referans ve üstelik uygun da fiyatı bulunuyordu.

İlk önce ürünün kalitesinden bahsetmek istiyorum.

Belkin zaten kendisini kanıtlamış Apple ile partner bir aksesuar firması, TWS ürünleriyle ilgili ise çok fazla sayıda ürün çıkartma gibi bir hatalarının olduğunu düşünüyorum. Az ama öz olmak yerine Çinli rakiplerine karşılık olarak niceliği de kendilerine bir hedef olarak belirlemiş gibi duruyorlar. Ancak SoundForm Flow modeli bu ürünler arasında biraz kendini ayrıştırıyor. İyi bir mikrofon ve ANC gibi özellikleri barındırıyor.

Şimdi ise referans kısmına geliyoruz, aslında referans kısmı içerisinde cazip fiyatına dair de bilgi aktarmamı gerektirecek bir kısım. Tahmin edileceği üzere ürünü Umut Koçak sayesinde aldım, kendisi YouTube'da güzel videolar yapıyor ve bu videosunda  kulaklığımızı bizimle paylaşmıştı. Umut abiyi takip etmenin böyle güzel yanları oluyor, hem bütçeyi hem ihtiyaçları karşılayan iyi ürünler yakalayabiliyorsunuz. Buradan da konuyu ihtiyaçlar kısmına getirmek istiyorum.

Benim aslında TWS bir kulaklıktan aradığım aşırı iyi ses kalitesi de değil aşırı iyi bir ANC de değil hatta bir ara TeknoSeyir'de görüp çok beğendiğim Sony LinkBuds WF-L900 TWS modelini dahi düşünmüştüm, günlük yaşantımda bana çok fazla seslenmeler oluyor gerek iş yerinde gerek evde, tamamen izole olmak hiç ihtiyacım olan bir şey değil. Öyle ki Belkin SoundForm Flow modelindeki ANC yani aktif gürültü engelleme özelliği o kadar da iyi çalışmıyor, burada çalışmıyor ifadesi çok fazla negatif anlam içeriyor dolayısıyla şunu eklemek istiyorum.

Kulaklıkların ANC özelliği ne kadar ekmek o kadar köfte ile çalışıyor, Belkin SoundForm Flow modelinde yalnızca 4 adet mikrofon olduğu belirtilmiş dolayısıyla gürültü engellerken dışarıdan gelen sesleri yeterince algılayamıyor da olabilir çünkü günümüzde yazılımların sağladığı bu özellikler birbirlerinin kopyası olabiliyor. Kısacası üzerinde 6-8 mikrofonlu bir TWS ile aynı seviyede gürültü engellemiyor ama uçak yolculuğunuzu yapabileceğiniz konforu size sağlayabiliyor.

Son olarak Belkin SoundForm Flow uygulama desteği de bulunuyor, buradan ekolayzır ve dokunmatik komutların atamalarını değiştirebiliyoruz. Dokunmatik yüzey birçok TWS'de olduğu gibi her daim istediğimiz komutu gerçekleştirmiyor ancak en azından bu komutların tamamını kaldırabilmek de güzel bir özellik diye düşünüyorum, tıpkı istemeyenin RGB cümbüşünü kapatabiliyor olması gibi. Son olarak teknolojik aletlerin günümüzdeki en büyük sorunu sarj kısmı, ürünün sayfasında 7 saat gibi bir kullanım söyleniyor ama ben o kadarlık bir kullanıma zorlamadım fakat rahatlıkla 4 saati gördüğümü söyleyebilirim. Bence bundan da iyi olan bir özelliği 10 dakikalık bir sarj ile 1 saatlik kullanım sağlayabiliyor olması.

Ürünün Artıları:
Çok iyi bir mikrofon, telefon görüşmeleri oldukça iyi.
Klasmanındaki birçok kulaklıkta olmayan uygulama desteği.
Fena sayılmayacak bir ANC performansı.
Kablosuz Sarj Desteği.

Ürünün Eksileri:
Sarj kutusunun kapağı sağlamlık konusunda güven vermiyor.
Ses sürücüleri büyük olsa da ses performansı anlamında yalnızca bass odaklılık söz konusu.
Belkin ürünü olduğu için gereksiz pahalı uygun fiyat olduğunda alınmalı.

Umut abiye teşekkürler.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Umut Koçak paylaştı.

Soundpeats Engine 4 TWS Kulaklık İncelemesi

Soundpeats Engine 4 TWS için ufak bir ön inceleme. Bu modeli müzik odaklı TWS arayanlara önerebilirim. 20-40Khz arası ses üretebilen, LDAC destekli, çift cihaz destekli, 10mm woofer + 6mm tweeter şeklinde, kulaklıklarda pek görmediğimiz bir sürücü kurulumuna sahip. Ünlü Capsule 3 Pro modeliyle ufak bir karşılaştırma yapmak gerekirse, ses anlamında iki kulaklığın birbirleriyle en ufak alakası yok. Capsule daha mainstream, herkese hitap eden, sıcak karakterli bir kulaklık. Engine 4 ise referans sese daha yakın, flat frekans gibi hissettiren, daha saf ses odaklı yaklaşıma sahip. Capsule 3'e göre bass'ları birazcık daha düşük ancak kesinlikle yetersiz değil ve daha detaylı. Sub bass'lar daha iyi ayırt edilebiliyor ve tonlaması daha isabetli. Yüksek seste bass'larda bozulma yaşanmıyor. Tiz ve mid başarımı da daha iyi. Bass'lar mid'e, mid'ler tiz'e karışmıyor. Enstrüman ayrımı ve sağ sol kanal ayrımı çok isabetli hatta gereğinden fazla isabetli. Tweeter sanırım bu noktada farkını ortaya koymuş. Tizler gerçekten detaylı ve başarılı. Tizler önde ancak buna rağmen kulak tırmalamıyor, sürücü nerede duracağını biliyor. Enstrüman ve vokal sevenleri mutlu edecektir. Ses gayet yüksek, bana yeterli gelen herkese yeterli gelecektir. Sahne genişliği ve açıklığı net şekilde daha iyi, birkaç gömlek üstün diyebilirim. Hatta daha da ileri giderek, kablolu kablosuz fark etmeksizin, en iyi sahne genişliğine sahip kulak içi kulaklıklardan biri diyebilirim. Bununla birlikte biraz fazla "soğuk" gelmesi de olası. Bu soğukluğu gidermek için equalizer gerekiyor. Ayrıca kaynağınız önemli. Ses dosyası kalitesizse her bir kalitesiz detayı da duyuyorsunuz. Spotify'da çok karşılaşacaksınız 🙂 Bu yüzden standart kullanıcıya önerebilir miyim bilmiyorum. Karakteristiği fazla soğuk gelebilir. Ama saf kalite anlamında arada ciddi fark mevcut.

Pili Capsule'e göre çok daha fazla gidiyor(Tek şarjda 12,5, kutuyla 43 saat deniyor, TWS'lerde rekor olabilir. Tek şarjda 10 saati gördüm henüz bitmedi) ancak aktif gürültü engelleme yok. Bu sizin için vazgeçilmezse, bu kulaklık sizin için değil. Sık sık olmamakla birlikte, LDAC açıkken game mode'da arada sırada sol kulaklık anlık olarak sinyal kaybı yaşıyor ancak sinyal karmaşasının olduğu bir ortamda olduğum için suçu kulaklığa atamıyorum. Diğer bt kulaklıklarımda da bu durumu yaşayabiliyorum, bunda belki bir miktar daha fazla. Önemsenecek bir miktar değil ama yine de not düşmüş olayım. (Game mode dışında bu durumu hiç yaşamadım) Çift cihaza bağlanabilme desteği var ancak aynı anda iki cihazdaki ses kaynaklarını oynatmıyor. Birinde video açtığınızda diğerindeki video duruyor örneğin. Her çift cihaz destekli bt kulaklıkta mı bu böyle bilmiyorum. Ayrıca mikrofonunu hiç denemedim. Game mode'u Capsule 3 ile aynı. Açtığınızda oyunlarda gecikme hissedilemeyecek kadar azalıyor. Kulaklık üzerindeki dokunmatik kontroller de Capsule 3 ile aynı ancak biraz daha düzgün algılıyor. Kutusu Capsule'e göre daha küçük, parlak ve çok parmak izi tutuyor. Capsule'deki gibi mat olsaymış keşke. Kulaklıkların boyut olarak da biraz büyük ve şişkince olduğunu söylemeliyim. Kulaklık kulağıma değerek/baskı yaparak rahatsız etmedi ancak kulaklık uçlarının 3-4 saatlik kullanımda rahatsız etmeye başladığını söyleyebilirim. Daha güzel uçlarla değiştirmek mantıklı olabilir

Capsule 3 Pro'dan birazcık daha pahalı(1400TL), önerir miyim konusuna gelirsek, standart kullanıcı için, özelikle de gürültü engelleme isteyen için Capsule 3, ne aradığını bilen ve özellikle arayan kullanıcı için net ve tartışmasız şekilde Engine 4.

Not 1: Diğer Soundpeats modellerinde de olan, kutudan sesi kısık olarak çıkması durumu bunda da var. Kulaklığı kutudan ilk çıkardığınızda telefonla sesi artırsanız da aslında kulaklığın ses ayarı en tepe noktasına kadar artmıyor. Çünkü telefon aslında kulaklığın ses ayarını kontrol etmiyor. Önce kulaklığın dokunmatik kontrollerinden sesi artırmak gerekiyor. Bunu fark etmeyen kaç kişi soundpeats kulaklıkları geri göndermiştir bilmiyorum, Amazon yorumlarında görmüştüm ben de. Bunu bir kez yapınca bir daha olmuyor.

Not 2: Tüm soundpeats modellerinde ilk yapacağınız iş firmware güncellemesi olmalı.

Not 3: Mobilde nedense telefonumun equalizer'ı ile müdahale ettiğimde seste aşırı bozulma oldu. Kendi uygulamasındaki equalizer'ında bu olmadı. PC'deki equalizer ile denediğimde de sorun olmadı.

https://www.amazon.com.tr/gp/product/B0C2V7HCRL

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Umut Koçak paylaştı.

IP Kameralar 3 model karşılaştırma (Xiaomi / TP-Link / Havit )

Piyasada yaygın olarak tercih edilen 3 farklı IP kameraya bakış atmak istedim fazla sıkmadan.

Havit Ipc30 / Tp Link Tapo C200 / Xiaomi Mi Home Security 360° modelleri. 

Tasarım ve kasalar birbirine oldukça yakın. 

 

Alt tarafta yine benzer. Kutudan çıkan plastik bir parçayı takarak duvara monte sağlayabiliyorsunuz. Hepsinde kutudan çıkıyor ve yazılımlarda baş aşağı modu mevcut. Bu kısımda bir üstünlük yok. 

 

 

Lensi yukarı baktırdığımızda tüm modellerde Micro SD kart girişine ulaşabiliyoruz. Havit ve Tapo reset tuşunu da kart girişinin yanına konumlandırmış. Xiaomide ise reset tuşu arkada güç girişinin yanında buton olarak yer alıyor. 

 

 

Arka tarafa bakınca en önemli farklılık Havitte. Harici anten bulunuyor. Aslında dahili olsa da olurmuş. Diğerleriyle benzer bir çekim gücü var. Aynı markanın 1080 olanında diğerleri gibi dahili anten var. Bu 2k diye geçiyor ve harici kullanılmış. 

 

Gelelim görüntü örneğine;

 

Görüntü örneğini buraya yüklerken oldukça bozulduğu için https://isy.one/ipkameralar adresine tam boyutlu yüklemeye çalıştım. 

Gündüz ve ters ışıkta bir poz. LG yazısı ve nesneler kıyas için yardımcı olacaktır. 

Gündüz görüntü kalitesi olarak Xiaomi önde, gece görüşünde Tapo önde, Havit ise daha geride ancak en geniş açıyı sunuyor. (Burada çok anlaşılmamış olabilir zaten uçurum fark yok)

 

  • Yazılım: 

Tp link kendi Tapo uygulamasını, Xiaomi mi home uygulamasını, Havit ise Tuya uygulamasını kullanıyor. Tuya olması işime gelen bir konu çünkü Tuya destekli farklı markalardan bir çok ürünüm var ortak platform kullanmaları işime geliyor.

Stabilite olarak Tapo en iyisi. Bildirimin gelmesi ve ayarlar oldukça net. Xiaomi ise Tapoyla eşitti ancak son güncellemelerle bariz bozdu diyebilirim. Bazen bağlanamama yada çok uzun sürede bağlanma yapmaya başladı. Ayrıca ilk kurulumda daha fazla uğraştırdığı olabiliyor. Havit ise kendine özel değil evrensel bir yazılım kullanıyor ancak işini düzgün yapıyor.

  • Genel değerlendirme:

Uzaktan izleme, üzerlerindeki mikrofon ve hoparlör sayesinde çift taraflı görüşme imkanı, ses kayıt, sadece hareket içeren anları kaydetme, üzerindeki sd karta döngüsel kayıt yapabilme, hareket algılayıp bildirim gönderme gibi özellikler her 3 üründe de aynı seviyede yer alıyorlar. 

  • Gelelim farklılıklara;

Havit diğer 2 modelde olamayan bir özelliğe sahip. Hareket takibi. Kadraja giren kişi veya nesneyi yatay yönlü olarak takip ediyor. (Aşağı yukarı yok) Önünden biri geçtiğinde kafasını o kişiyle beraber hareket ettiriyor. Bu bariz bir avantaj. Çünkü Xiaomi ve Tapo sadece hareket algıladım demekle yetiniyor. 

Görüş açısında dediğim gibi Havit biraz daha geniş görebiliyor ama çok çok farklı değil.

Sağa sola hareket ettirmede de eşit sayılırlar. Tavana bakma hareketi de eşit ancak yere bakma konusunda Tp Link biraz geride. Bakışı yere eğmesi bir tık daha az kalıyor diğer 2 modelden. 

  • Bir diğer farklılık güç konusu;

Xiaomi ve Havit micro usb güç girişine sahip. Xiaomi kutusundan 2 metrelik micro usb çıkıyor ancak adaptör verilmemiş. Havit kutuda kablo ve adaptör veriyor anca kablosu 1.25 metrelik daha kısa. 

Tapo ise Tp link modemlerdeki gibi 5v 2a bir sabit kablolu adaptörle geliyor. 2 metre uzunluğa sahip. 

Aslında buradaki önemli konu Xiaomi ve Havitin micro usb olması nedeniyle herhangi bir pc yada powerbankten tek kabloyla çalışıyor olması. Tapo ise kendi adaptörüne ihtiyaç duyuyor. Kullanım senaryonuza göre önemli bir kriter olabilir.

  • Fiyat/performans durumu;

Ben bu yazıyı yazarken (18.07.2023) Tapo ve Xiaomi piyasada 750 lira civarına bulunabiliyordu. Havit ise 500 lira. Bariz daha uygun ve nesne takibi özelliği diğer 2 modelde yok. Bu nedenle fiyat/performans olarak kesinlikle önde diyebilirim. Bir çok markanın bir çok akıllı ürünüyle aynı platformu (Tuya) destekliyor olması da bir artı. Ekstra yazılım kurmadan işinizi görebilir. 

Diğer iki ürünü satın aldığım zaman Xiaomi kesinlikle önde görüyordum ama son güncellemelerle geriye gittiğini düşünüyorum. Umarım tekrar toparlar kısa zamanda. Tapo görüntü kalitesi ve kararlılığı çok iyi olmasına rağmen içlerinde en kabası ve kendi adaptörüne ihtiyaç duyuyor. (Ara aparatlarla çözülebilir) Havit ise uygun fiyata ekstra önemli bir özellik sunuyor. 

Burada önemli nokta Havit hem 1080 olan alt modeli hem bu yazıdaki 2K modeli 500 liraya listeleniyor şuan. Bu durum kısa zamanda 2K olanın zamlanacağını ve diğer 2 marka gibi 700-750 lira civarına geleceğini gösteriyor. Yine de o fiyatlara da kesinlikle tercih edebileceğim bir ürün diyebilirim. 

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 14 / 24
  • HttPs @https

    Bir düzeltme yapayım tapo da hareket takibi -pan ve tilt olarak-, kişi algılama ve bebek ağlaması tespiti-yapay zeka algılama seçeneği altında- mevcut.

  • Yuded @yuded

    İnceleme için teşekkürler. Uygun fiyatlı bir çözüm arıyordum. Bu ürünleri saçak altında yada bir koruma yapıp dış mekanda kullansak nasıl bir performans alırız merak ediyorum

  • Gökhan Şahin @gsahin

    Merhaba bu paylaşımdan sonra kendi evime havit ıpc30 Marka model kameradan aldım ama henüz sd kart alıp takmadım. Deneyimlediyseniz kaç GB sd kart ne kadar süre kayıt tutabiliyor paylaşabilir misiniz?

  • Coppermine @coppermine

    Ben bu kameralarin kendi bulut servislerini pazarlama calismalarina sinir oluyorum. Hareket algiladiginda sadece 5 snlik bir görüntü yolluyor daha fazla görüntü izlemek icin cloud al diyor (sd kart takmis olsam da böyle diyor) Kullandigim xiaomi böyle en azindan.

    Evdeki Qnap Nas'i cloud olarak kullanip bana kendi cloudunu satmaya dayatmayacak pahali da olsa bir IP camera aradim ama bulamadim henüz.

    • HttPs @https

      tapo da boyle bir şey yok, bildirim geliyor ve bağlanıp istediğiniz kadar izleyebiliyorsunuz.

    • Temp @temp

      @https Tapo 9 saniyelik görüntü bile vermiyor. Xiaomi bunu bulut üzerinden sağlıyor abonelik almasan da.

    • Temp @temp

      @coppermine Ben de Xiaomi ve Tapo modellerini denemiş biri olarak söylüyorum;
      Xiaomi paket satın almasan da 9 saniyelik anlık hareketi buluta kaydediyor.
      Tapo paket almadan bunu hiç yapmıyor, sadece bildirim gönderiyor.
      Bu da tabi büyük saçmalık malesef.
      Ama arayüz olarak Tapo daha kullanışlı diyebilirim.

    • Coppermine @coppermine

      @temp Iste tamamen sacmalik. 9 saniye nedir? Sadaka gibi. Bir de icinde sd kartta var üstelik. Ne anladim SD karttan o halde? Bir ara bunun icin ayiracagim fuzuli bir bütcem olunca direkt Qnap NAS'a kaydeden bir model alacagim ben. Simdilik aciliyeti olmadigi icin öteliyorum bu isi

    • HttPs @https

      @temp tapo da bildirim geliyor ve girip istediğin kadar canlı izleyebiliyorsun. eğer üzerinde sd kart varsa eski kayıtları da yine istediğin kadar izleyebiliyorsun.
      görüntüyü bildirim olarak göndermiyor sadece.

    • Temp @temp

      @https Evet biliyorum fakat işte o son satırda bahsettiğiniz görüntüy bildirim olarak göndermiyor olayı saçma.
      Bunu kamera başına para alarak yapıyorlar.
      Güvenlik açısından bir zaafiyet.

    • Tegin @tegin

      1 yılı aşkın süredir 2 tane Tapo C310 kamerayı (onvif destekliyorlar) PC ye kurduğum Agent DVR programı ile kaydedip izliyordum. Son sürümlerinde otomatik hazır kamera marka model listeleri var ilk tanıtma ve kurulum çok kolaylaşmış. Oldukça başarılı bir program biraz merakınız ve zamanınız varsa yapay zeka eklentileri ile birlikte çok güzel bir kişisel kayıt sistemi kurabiliyorsunuz. Yanılmıyorsam rasperryde çalışıyor. Ben vaktim olmadığı için sadece kayıt kısmını kullandım. Ortak kullanılan bir alanı kaydettiği için Taponun uygulamasına çok sık bildirim gelince açıp mobilden bakıyordum. Şimdi PC yi kaldırdım ve Tp-link VIGI kayıt cihazı bağladım onda mobil üzerinden anlık izleme ile birlikte geçmiş kayıtları da uzaktan seçip tamamını izleme imkanı var.

Umut Koçak paylaştı.

SAMSUNG Odyssey G7 LS28AG700NUXUF İncelemesi

SAMSUNG Odyssey G7 LS28AG700NUXUF modelini hala soranlar var, ufak bir inceleme yazayım dedim, eksilerini artılarını anlatarak kısa tutacağım fazla vaktinizi almadan.

Sonda söylemem gerekeni başta söyleyeyim. Bu monitörü ben ve bir iki kişi daha aldık buradan, Amazon'un 7500TL sattığı zaman. O fiyat için zaten rakipsiz. Şu an 9000TL civarı görüyorum, değer mi yine değer, bu fiyatlara 4K monitör konusunda pek seçenek zaten yok, olan bir iki model var ancak bu fiyata Samsung'un yanına yaklaşamazlar kalite olarak. Diğer modeller 4k 144hz için giriş seviyesi cihazlar olduklarını belli ediyorlar okuduğum incelemelerde. Samsung'un en iyisi olduğunu iddia etmiyorum, 4K monitörler 20-30-50K fiyatlara kadar giderken zaten bunu iddia etmem mümkün değil ancak giriş seviyesi de değil kalite olarak. Tabi bir kez indirimli fiyatı gördükten sonra bu fiyat biraz zor gelir insana ama artık orası size kalmış 🙂

Monitör 28" boyutunda, 4K 144Hz IPS panele sahip, HDR400 ve G-Sync/Freesync Premium Pro destekli. VRR, DP 1.4 ve HDMI 2.1 desteğiyle yeni nesil konsollar için monitör arayanlara da hitap ediyor. 2 adet 5gbps destekli usb portu mevcut. Type-C yok. Bir yazılımı yok, olabilirmiş. 2. monitörüm olan MSI monitörde var. Monitörün düğmesiyle uğraşmadan(her ne kadar joystick olsa da) yazılımla ayar yapmak çok daha pratik. Bunu eksi olarak görür müsünüz bilmem ancak yazılım olmasını isterdim. Bu arada rtings G-sync'in sadece DisplayPort ile çalıştığını, HDMI ile çalışmadığını söylemiş, deneme şansım olmadı zira kutudan HDMI kablosu çıkmıyor, sadece DP kablosu çıkıyor. Bende de HDMI2.1 kablosu olmadığından deneyemedim

Bana gelen modelde çok homojen bir dağılım var ekranda. Her yer eşit aydınlatmaya sahip, en azından gözle ayırt edilecek bir farklılık yok, ışık sızması yok, rahatsız edici IPS glow yok. Tüm IPS'lerde olan ve kabul edilebilir sınırda var. IPS'lere alışık olanlar fark etmezler bile. Kontrast oranı bir IPS'ten beklenecek kadar. İncelemelere göre ortalamanın üzerinde bir kontrastı var, benim de gördüğüm bu. Samsung paneli 8bit olarak söylemiş(FRC değil, düz 8bit) ancak rtings monitörün aslında 10bit olduğunu ortaya çıkartmış. Görmeye alışık olduğumuz FRC ile değil, Spatial Dithering yöntemi ile 10bit yapılıyormuş görüntü. Windows da zaten 10bit olarak görüyor. Renkleri güzel, bunu da açıklayamıyorum elbette göstermeden, ortalama üstü olduğunu söyleyebilirim. Fiyat aralığına oranla oldukça iyi bir başarıma sahip. Gördüğümde vaov da demedim kötüymüş de demedim. Beklentimi karşıladı tam olarak. Özellikle color banding hiç gözüme çarpmadı örneğin, bu konuda oldukça başarılı

https://www.rtings.com/monitor/reviews/samsung/odyssey-g7-s28ag70

Panel muhtemelen Innolux marka. Resmi açıklama değil elbette ancak panelook sitesinde 28" 4k 144hz tek panel bu 🙂 https://www.panelook.com/M280DCA-E7B_Innolux_28_LCM_overview_45661.html

Gecikme değerlerini ölçme imkanım yok elbette. Ancak elimden birkaç IPS monitör geçmiş biri olarak söyleyebilirim ki şimdiye kadar kullandıklarım arasında en iyi gecikme değerine sahip monitörün bu olduğunu fark edebiliyorum. Aynı şekilde ghosting de çok az, fark edilebilecek kadar değil bile. Elbette en iyisi demek değil bu ancak ortalamadan çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Paneli gerçekten hızlı. Buna karşın ekran biraz ısınıyor. Özellikle HDR açıkken son parlaklıkta elimi koyduğumda bariz fazla sıcaklık var, beklediğimden daha fazla açıkçası. Sorun çıkaracak bir şey olduğunu sanmam gerçi. 4k 144hz HDR ve hızlı panelin getirisi bu yapacak bişey yok. Cihazın rgb'lerini kapatınca sıcaklık bir miktar azalıyor. Monitörün sol ve sağ altında, kullanıcıya bakacak şekilde yerleştirilmiş RGB'ler var. Ayrıca arkasında da var. Şık göründüğünü söylemeliyim. Çok çeşitli modları var elbette, ekrandaki görüntüye göre değişen modu hoşuma gitti benim.

HDR desteğine gelirsek, bilirsiniz bu işler biraz sıkıntılı. HDR1000'den aşağısı pek tat vermez. Bunda da HDR videolar pek tat vermiyor. Ekran karanlık kalıyor. Ancak oyunlarda daha iyi performans aldım. Watch Dogs Legion'da denedim ve oldukça hoşuma gitti hatta, HDR açık şekilde oynuyorum. Oyunlarda HDR kullanılır. Local Dimming mevcut. HDR10 fake HDR monitörlerdeki gibi düz aydınlatma değil yani, yerel aydınlatma var ancak öyle 20.000 liralık SONY TV'lerdeki gibi bişey beklemeyin. 8 adet olan local aydınlatma bölgeleri videolarda belli oluyor. Ancak oyunlarda kurtarıyor tekrar belirteyim. Elbette daha iyisi olsa keşke ancak bu fiyat için herhangi bir local dimming olması bile fazla 🙂

Firmware güncellemesi yapılabiliyor, Benim monitörde 1006 versiyonu vardı, 1008 versiyonunu kurdum. Bir değişiklik göremedim Samsung sağolsun güncelleme notu paylaşmıyor. Güncelleme yapmak birazcık zahmetli. Aslında kolay da, monitör usb bellek seçtiği için sıkıntılı. USB bellekleri görüyor içini açıyor ancak güncelleme dosyası yok diyor. 2 farklı usb denedikten sonra bir tane eşantiyon usb bellek işe yaradı sonunda. İncelemelerde ve insanların yaptığı yorumlarda bu sorunu görmüştüm ve kendimi hazırlamıştım o yüzden sürpriz olmadı. Herkes farklı şekilde çözmüş, kimi Fat32, NTFS gibi dosyalama sistemlerini deneyip çözmüş, kimi farklı bellekle çözmüş kimi dosya kümesinin boyutunu değiştirerek çözmüş, kimi hiç çözememiş.

Malzeme kalitesi iyi, ne az ne fazla. Benim hoşuma gitti. Monitör masaya çarpınca belli belirsiz sallanabiliyor. Daha iyilerini de gördüm çok daha kötülerini de. Rahatsız olmazsınız, masaya çok sert çarpmanız gerek sallanması için, onu da çok nadir fark ediyorsunuz. VESA desteği elbette var. Ayak yapısını beğendim, monitör her türlü hareketi yapıyor bu arada istediğiniz gibi konumlayabiliyorsunuz ekranı.

Son bir not, ben monitörün Adaptive Sync özelliği açıkken garip şeylerle karşılaşıyorum. Oyunda menülere girince bazen ekranın anlık kapanıp açılması gibi. Veya oyunu pencere moduna aldığımda. Bazen oluyor bazen olmuyor, benim sistemde mi bir bug oluştu yoksa monitör mü böyle bilmiyorum. İncelemelere ve incelemelere gelen yorumlara saatlerce baktım, aynı şeyi yazan kimseyi göremedim. 3070Ti kullanıyorum

https://www.amazon.com.tr/gp/product/B09QVLK14N

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 8 / 10
  • Tuncay Akkaya @tncyakkaya05

    Bende aynı monitörü aldım 20 gündür kullanıyorum son zamanlarda sıcakların artmasındanmıdır bilmiyorum çok aşırı ısınıyor. Açıklamada da belirttiğiniz gibi 1-2 saniyelik anlık ekran gidip geliyor. Ve bir kaç gündür görüntü gidiyor arkada oyun vs. varsa çalışmaya devam ediyor reset atmadan görüntü geri gelmiyor. Önceki monitörüm de bu sorunlarla hiç karşılaşmadım msi mag274R kullanıyordum. Kasadan olduğunu düşündüm başka monitör ile denedim sorun yaşamadım. Vatan dan aldım cihazı mağzadan alımda iade yok sanırsam servise göndercem umarım sorun çözülür.

  • Mustafa S. A. @mustafa-sa

    bende aynı monitörü 3 ay önce aldım, 3. ayın içerisinde ekran 1 saniye karardıkdan sonra geri geliyor ve rengarenk oluyor resimde belirttiğim gibi ve görüntü akıyor donmuyor bu durumda bile, şuan serviste inceleniyor, kronik sorun mudur bilemedim cevap bekliyorum. Devamlı tekrar eden bir şey değil zaman zaman oluyor ekranı kapatıp açınca düzeliyor.Ayrıca varsayılan renk profili çok kötü kesinlikle renk ayarı yapılması gerekiyor ekrana. Şöyle bir gerçek var bu fiyatta 28' 4K 144hz kaliteli monitor yok piyasada.

  • Mustafa S. A. @mustafa-sa

    @protego evet güncelledim ekranı çözülmedi sorun, free sync kapalı bende @m-menguc ,servis bir sorun bulamadı, tüm testlerden geçmiş ürünü geri aldım baya oldu, 2 kere daha tekrarladı sorun, sorunun kaynağı yazılımsal olduğu sonucuna vardım çünkü çözünürlük bilgileri ekranın desteklemediği oranlara yükseldiğini fark ettim bu hata oluştuğunda kendiliğinden olan bir şey, buna neyin sebep olduğunu bilmiyorum belki bazı oyunlarda oluşması bunu açıklayabilir. 4800x2160 desteklenen çözünürlük değil eminim ama ekran bir şekilde buna dönüyor bu olunca görüntü bozuluyor. bozuk görüntü ve normal görüntünün çözünürlük bilgilerini paylaşıyorum.

    • protego @protego

      Evet yazılımsal olarak bir şey monitörü doğal çözünürlüğünden daha yüksek bir çözünürlükte çalışmaya zorluyor gibi. Çok garip sorunmuş, hiç denk gelmedim. Ekran kartı driver'ı ilk şüpheli

  • Mehmet @m-menguc

    pencere içinde pencere modunu denediniz mi? ayarlarda pip olarak geçiyor. anladığım kadarıyla iki kaynağı aynı anda ekranı bölerek gösterebiliyor.

Umut Koçak paylaştı.

Quatro Mobile Q7 (tuşlu hesaplı cep telefonu-100TL)

Babaannem için almıştım, ekranı sandığımdan daha büyük çıktı 2.8 inç bu iyi birşey, sd kart olmadan birçok fonksiyonu çalışmıyor, dahili hafızası aşırı düşük, yani 2gb ta olsa micro sd şart. Bluetooth var, müzik çalar görevi üstlenebilir bir harici hoparlörle..

Kamerası ilk çıkan kameralı telefonlarınkinden ütü gibi 🙂 Yazılımı eh işte kurtarır, babanneme temel fonksiyonları kavratabildim. Flaşh bir nevi el feneri olarak iş görür. Klasik mikro usb olması avantaj herkeste var bu şarj aletinden... Kulaklık jakı bile var 3.5mm ama sevinmeyin  derim yanında gelen kulaklığı haricinde herkeste olan kulaklıklarla çalışmıyor, çalışır da ufak bir converter kablo almanız gerekir, bu eski nokia diziliminde bir jak...(OMTP and CTIA farkı yani)
Karşıya ses gitmesi ve duyma orta şeker veya orta altı denilebilir , abartmamak gerek, günü kurtarıyor. Pili de 3-4 gün idare ediyor az kullanımda...

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Umut Koçak paylaştı.

Pentel Orenz Nero [0.3]

  • Son zamanlarda TeknoSeyir'de biraz kalem eksikliği olduğunu hissettim ve bu durumu değiştirmek adına Japonya'dan gelen Orenz Nero'yu konuk etmek istedim. Baştan sona Pentel markasının tasarım klişelerini yıkan bir model olması bir yana, aynı zamanda mekanik kalemler arasında inovatif özelliklere sahip ürünlerden birisi.

 

  • Tasarımından ve teknik özelliklerinden başlamak gerekirse, geleneksel bir Pentel kaleminden başka bir kalemle karşı karşıya olduğumu söylemem yanlış olmaz. Plastik ve metal karışımı gövde, Silikonsuz, plastik tırtıklı ve sekizgen tutuş kısmı ilk göze çarpan detaylardan.

 

 

 

  • Metal klips ve metal/plastik harmanı gövde nedeniyle klasik Pentel kalemlere göre "birazağar" olsa da 16-18 gramlık ağırlığı bence çok da fazla değil. Ağırlık merkezi de kalemin ucuna daha yakın olan grip kısmına doğru yoğunlaştırılmış. Bu ağırlığa yakın diğer kalemlere nazaran daha hafif bir hissiyat oluşturması da rakiplere karşı bir avantaj.

 

 

  • Aslında Pentel'in Orenz serisi uzun süredir devam eden ve kendini kalem dünyasına 0.2 ve 0.3 mm inceliğindeki uçlarla çoktan kabul ettirmişti. Özellikle 0.2 inceliğinde çalışan bir kalem yapmanın külfeti biraz da kullanıcıya yıkılmıştı, zira Orenz kalemlerde grafit ucun her zaman kalemin metal ucunun içerisinde kalması gerekiyor. İkisi arasındaki küçük uyuşmazlıklarda ya metal uçla kağıdı çiziyorsunuz, ya da grafit uç çok dışarıda kalıp kırılıyor. Orenz Nero ile birlikte Pentel, sadece kalemin metal ucunu hareket eden bir şekilde tasarlamamış, aynı zamanda bunu otomatik çıkan grafit uç (automatic lead advance mechanism) ile birleştirmiş. Öte yandan kalemin arka kapağı da hâlâ grafit uç çıkarmak ve metal ucu çıkarmak/gizlemek için kullanıma sunulmuş. Yani siz ucu bir kez ayarladıktan sonra, rahatlıkla kağıda uç bitene kadar yazmaya devam edebiliyorsunuz. Otomatize edilmiş uç çıkarma mekanizması hatasız ve verimli bir şekilde çalışıyor diyebilirim. Uç kırılmaları veya metal uçla kağıdı çizme gibi dertlerim olmadı Nero ile.

 

  • Ergonomik açıdan biraz arada kaldım, incelemedeki tek puanı da bu yüzden kırdım. Aslında Rotring 600 gibi bir tırtıklı grip yok ama Graph 1000 veya Alpha Gel gibi aşırı rahat bir silikon grip de yok. Kalemin grip kısmının sekizgen şeklinde olması ve çok yumuşak geçişli olarak şekil verilmesinden dolayı kalemi tutarken parmakları acıtmıyor. Bu kalemle hem yazarken hem de çizerken gerçekten çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Üretim kalitesi olarak gerçekten "premium" bir ürün ve mekanizması muhtemelen kalem sektöründeki en iyi mekanizmalardan birisi.

 

  • Otomatik mekanizma çok iyi çalışmasına rağmen, mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Yukarıdaki karşılaştırmalı görselden de görülebildiği gibi, mekanizmanın pençesi zamanla sürtünmeden dolayı grafit ucun tozlarıyla kaplanıyor. Bunun grafit uç ile bir alakası yok, pençenin tutuş sıkılığından ve sürtünmeden kaynaklanıyor. Takdir edersiniz ki, bu testleri hem kendi içinde gelen uçlar ile, hem de Ain-Stein 2B uçlarla yapıyorum. Uç kalitesi konusunda olabildiğince seçici davranmaya dikkat ediyorum. Uç kalitesi bir yana, oluşan bu tozu temizlesi hiç zahmetli değil ama zamanında bunun uç kırılması vb. gibi sorunlara sebep olduğunu okumuştum. Açıkçası ben henüz böyle bir sorunla karşılaşmadım ancak bu konuda daha detaylı bilgi edindiğimde dipnot olarak ekleyeceğim.

 

  • "Madem bu mekanizma bu kadar iyi çalışıyor, neden 0.2 modelini tercih etmedin?" gibi bir soruyu şimdiden tahmin edebiliyorum. Daha önceden kullandığım 0.2 Orenz ile olan tecrübelerime dayanarak, 0.2 mm inceliğinin benim için çok da önemli olmadığını keşfettim. Çok teknik çizim yapanları veya sanatçıları bir kenara ayırarak konuşmak gerekirse, 0.3 mm altına inmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Öte yandan 0.2 uçları bulması çok daha zor ve diğerlerine göre çok daha pahalılar. Gerek günlük kullanım, gerek teknik işler için 0.3 mm oldukça tatmin edici.

 

  • Biraz şaşırtıcı gelebilir ama, sanırım ilk defa bir Pentel marka bir kalemin güzel bir kutuyla geldiğini gördüm. Genel olarka bildiğimiz Pentel kalemlerden daha pahalı olması da muhtemelen bu kutunun açıklamalarından birisi. Yanlış hatırlamıyorsam, eBay üzerinden €30 civarında bir fiyata satın almıştım. Normalde bu markadan aldığımız kalemlerin en fazla $10-15 civarında olmasına aşinayız ama Orenz Nero kesinlikle bir istisna. Tabii bu fiyata değer mi konusunu konuşmak lazım biraz da.

 

  • Öncelikle, Türkiye fiyatını tartışmak istemiyorum çünkü artık akıl tutulması seviyesinde bir durum var. Direkt döviz kurundan çevirdiğiniz zaman bile çok yüksek gelebilir, anlıyorum ancak durum artık akıl ve mantık sınırlarını geçmiş olduğu için şu an Türkiye'deki fiyatına bakarak net ve sağlıklı bir yorum yapabilmek mümkün değil. Bunun yerine yurtdışı fiyatına göre değerlendirmek gerekirse, bence klasmanına göre kabul edilebilir bir fiyata sahip. Gelişmiş otomatik mekanizma, yüksek üretim kalitesi, Pentel garantisi ve kutulu sunumu ile bir şansı hak ediyor ve benim gözümde adını en iyi versatil kalemler arasına yazdırıyor.

#Pentel #Orenz #Nero #Mekanik #Kalem #İnceleme #Mechanical #Pencil #Review

Bu rehberdeki her şey (yazı, görsel vb.) bana aittir. Kaynak gösterdiğiniz sürece kullanıma açıktır.

Soru ve yorumlarınız için TeknoSeyir'e üye olmayı unutmayınız!

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 16 / 34
  • Mr.Bell @mr-bell

    Dün kalem soruldu, sizin incelemelerini dedim ama bir baktım eski üye adıyla çıkmıyor,aha dedim adam gitmiş. Sonra chatten söylediler çözdük 🙂

  • lterlemez :) :\ :( @lterlemez

    Avrupa'nın el yazısı tipi neden hep aynı ya? Çok enteresan geliyor bana...

    • mcan @dogan_mcan

      Anlamadım hocam, biraz daha açar mısınız?

    • lterlemez :) :\ :( @lterlemez

      @mcan: Harfler hep yuvarlağa yakın ve biraz geniş ve hatta her bir bireyinki bir birine benzer şekilde oluyor.

    • mcan @dogan_mcan

      @lterlemez Ben Avrupalı değilim bilakis üniversite için geldim ama 5 yıl geçtiği için bazı benzerlikler oluşmuş olabilir. Benim bildiğim kadarıyla Avrupa'da çocuklara yazma öğretilirken kurşun kalem vs. değil, dolmakalem kullanılıyor. Dolma kalem kullanımı diğer kalemlere göre daha açılı olduğu için genel olarak yuvarlağa yakın bir görüntü oluşmuş olabilir.

      Lamy'nin abc modeli gibi dolmakalemler de çocukların rahat kullanımı için tasarlanmış ürünler. Bu nedenle de mürekkep ve dolma kalem kültürü bayağıdır yer edinmiş durumda Almanya ve Avusturya'da. Muhtemelen benzer şeyleri Hollanda, Fransa, Belçika ve İngiltere için de söyleyebiliriz ancak oraları çok araştırmadım.

    • lterlemez :) :\ :( @lterlemez

      @mcan: Olabilir, doğrudur; benim ilgimi çeken çok benzer olması, ülke falan ayırt etmiyor.

  • PhoeniXim @phoenixim

    Türkiye fiyatları gerçekten saçmalık. Dün 700 liraya bi yerde görmüştüm bugün minimum fiyat 900 olmuş. Henüz sipariş vermedim ama Amazon Japonya'da çok iyi fiyatlar var.
    Orenz Nero 230 tl
    Graph 1000 72 tl
    Smash 95 tl.

    190 lira kargo ücreti çıkıyor üzerine de bizim hükümetin aldığı vergi var. Yanına hiçbir şey almasan sadece 1 adet Orenz Nero bile sipariş versen 505 lira yapıyor. Her şekilde TR fiyatlarından daha mantıklı.

    2-3 kişi birleşip sipariş verilirse 200 lira olan kargo fiyatı da küçülür gider. Kalem adeti arttıkça kargo fiyatı artmıyor. Dün 15 taneyle denedim +10 lira ekledi +14 kalem için.

    • mcan @dogan_mcan

      Ben dün incelemeyi yazarken biraz TR fiyatlarına baktım ve 1000₺ üzerini görünce kapadım.

      Dediğiniz gibi yurtdışından almak daha ucuza geliyor. Yurtdışı fiyatına 30€ desek, direkt döviz kurundan çevirince bile 480₺ eder. Hani o kadar olmaz ama, bir 30€ daha masraf koysan, 960₺ ediyor ve hâlâ Türkiye fiyatlarından ucuz.

      Ülkemizde şu an kapkaç yaşanıyor. "Simple in and out" dediğimiz mantıkla döviz ve vergilerin yanında bir de kâr marjı, masrado, pandemi falan diyerek fiyat şişiriliyor. Vergisini verip satın slan vatandaş dışında herkes güzel kazanıyor gibi görülüyor 🙂

    • PhoeniXim @phoenixim

      @mcan Japonya'dan kalem siparişi verecek olursan haberleşelim. Şu 200 lira kargoyu yarı yarıya öderiz 😄 Graph 1000 falan alacağım biraz kayboldu geçenlerde. Smash var 3 tane de graph 1000'in yeri ayrı

    • PhoeniXim @phoenixim

      @mcan Yukarıda Orenz 505 lira yazdığıma her türlü vergi dahil. Vergi + kargo + kalem fiyatı: 505 lira. Ona rağmen Türkiye fiyatının yarısı

    • mcan @dogan_mcan

      @phoenixim Ben de Graph 1000 0.5 ve 0.3 almayı düşünüyorum. Benim buradan almam sorun değil ama size yollamam için buradan bir kargo masrafı daha çıkıyor. Zarfla gönderirsem takip numarası vermiyor ama bedeli 1 Euro. Daha büyük zarfla gönderirsem takip numarası verilmiş halde 10 Euro masraf çıkıyor. Amazon DE ve eBay AT'den hesaplayın, eğer sizin kafanıza yatarsa ben buradan gönderirim. En kötü ihtimal de Türkiye'ye geldiğim zaman PTT'den yollarım.

    • PhoeniXim @phoenixim

      @mcan Ben seni TR'desin sandım 🙂

    • mcan @dogan_mcan

      @phoenixim Yok değilim hocam 😀 Ama Buradan Graph 1000 hediye ederim size, Türkiye'ye geldiğim zaman veya buradan gönderirim, benim için sıkıntı değil.

  • Neoturk82 @neoturk82

    Başarılı bir inceleme olmuş, elinize sağlık.

Umut Koçak paylaştı.

KZ ZS5 İncelemesi ve ZSN PRO ile Karşılaştırması.

Teknik Özellikler:

  • Hassasiyet: 106dB/mW
  • Empedans: 18Ω
  • Frekans Tepki Aralığı: 20-20000Hz (Bazı yerlere göre 20- 40000Hz)
  • Kablo uzunluğu: 1.2m

 

ZSN PRO İncelemem: https://teknoseyir.com/inceleme/kz-zsn-pro-cift-suruculu-kulaklik-incelemesi

 

 

Evet, mağaza indirimi ve Aliexpress’in 3 dolarlık kuponu sayesinde 147 liraya aldığım KZ ZS5 kulaklığın incelemesini yapma vakti geldi sanırım. Esasında bir süre daha burn-in olabilir diye düşündüm ancak bir haftadır uzun saatler boyunca kullandım ve daha önceki KZ deneyimlerime dayanarak şu anki sesinin ileride pek de değişmeyeceğini söyleyebilirim. Ayrıca elimde referans olarak kullanabileceğim KZ ZSN PRO bulunduğundan bu inceleme biraz da ZSN PRO vs ZS5 karşılaştırması gibi olacak. Gerekli bilgileri verdiğime göre incelemeye geçebiliriz.

Aliexpress Deneyimim:

Öncelikle Alixpress deneyimimden bahsetmek istiyorum. Uzun süredir Aliexpress’ten alışveriş yapmıyordum. Ancak kullanmakta olduğum KZ ZSN PRO’nun ara sıra sol tarafta dinamik sürücüyü kapatmasından dolayı yeni bir kulaklık alma ihtiyacı hissettim. Dolar kurundan dolayı Türkiye’den alınabilecek gibi değildi ve bu sebeple Aliexpress’ten almaya karar verdim. Site de 3 dolar kupon verince kararımı kesinleştirdim.

Aliexpress’te eskiye göre bazı değişiklikler meydana gelmiş. Bazı ürünlerde siteye TC kimlik numaranızı girerek vergiyi direkt Aliexpress üzerinden ödeyebiliyor ve ürününüzü yaklaşık 10 günde Aras kargo ile teslim alabiliyorsunuz. Ancak bazı ürünlerde siteden vergi ödenmiyor ve 20 gün civarında ürününüzü PTT kargo ile teslim alıp vergiyi kapıda ödüyorsunuz. Vergiyi internetten öderseniz vergi çok yüksek çıkıyor ve ödemeyi yapmadan da ürünü alamıyorsunuz. Ancak bu durum sizin karar verebileceğiniz bir şey değil. Eğer üründe vergi internetten ödeniyorsa PTT ile kapıda ödeme şansınız yok. Ürününe bağlı yani. Ben 133 liralık ürüne 53,4 lira vergi ödedim, benim aldığım vergisi internet üzerinden ödedenen bir ürün olduğu için. (Yine bana bağlı bir nokta değil, bazı ürünlerde internetten bazılarında kapıdan oluyor, satıcının kararı. Aynı ürünü başka satıcıdan vergisi kapıda ödenecek şekilde alabilirsiniz, ödeme kısmına gelince görünüyor.) 3 dolarlık kupon sayesinde de toplam 147 liraya geldi. Gönderim ücreti yoktu ama zaten gönderim ücretini de fiyatın içine katıyorlar.

 

Vergi kısmını görmek için alttaki görsele tıklayın. (Tıklamayınca görünmüyor.)

 

ZS5 Genel Bakış:

Şimdi asıl konumuza dönelim, yani KZ ZS5’e. ZS5’e şöyle bir bakacak olursak, Campfire Audio IEM’lerinin bir taklidi olduğunu açıkça görebiliyoruz. Bu da bize bu kulaklığın aslında belli bir kesim tarafından onaylanmış bir tasarımı olduğunu gösteriyor. KZ ZS5, 2 tane dinamik, 2 tane dengeli armatür olmak üzere her birinde 4 sürücüsü bulunan bir kulaklık. (4 birinde 4 birinde toplamda 8 sürücülü.) KZ ZSN PRO ile sürücüleri aynı ancak ZS5’te aynı sürücülerden ikişer tane var. Bu sebeple sesinin KZ ZSN PRO’ya çok benzediğini düşünebilirsiniz ancak işler öyle değil.

Malzeme Kalitesi ve Konfor:

ZS5’in yapısı tamamen plastik. Bu sebeple KZ ZSN PRO’nun sağladığı ses izolasyonunu kesinlikle sağlamıyor. Konfor açısından bakacak olursak ZS5’in hatları daha keskin ancak uygun kulaklık uçlarıyla kullanıldığında ZSN PRO ile arasında konfor farkı yok. İkisi de kullanımı gayet konforlu kulaklıklar. Yine de ZSN PRO’yu tercih ederdim. ZSN PRO’nun dış kısmı metal olduğu için ses izolasyonu ZS5’ten çok daha yüksek oluyor. ZS5’in en sevmediğim yanı bu oldu. Ev kullanımında bile müzik açıkken görece pek fazla ses yapmayan klavyemin seslerini duyuyorum. Yani bu izolasyon bu kadar düşük olmamalıydı. Ama bir yandan 900 dolara satılan Campfire kulaklıklarında da tasarım tamamen aynı olduğu için bunu bir eksi olarak göremiyorum. 900 dolar da versem aynı şeyi alacaktım çünkü. Ek olarak, kulaklık ucunun geçtiği nozzle kısmında herhangi bir tırnak yok ve bu sebeple kulaklık uçları çıkabiliyor ve bazen kulağınızda bile kalabiliyor.

Paket içeriği:

KZ kulaklıkların paket içeriği zaten klasik. Kulaklık, kablosu ve 3 çift, boy boy yedek uçlar. Üzerinde orta boylar takılı geliyor. Herhangi bir taşıma çantası vs. mevcut değil.

Kablo Kalitesi:

Çoğu KZ kulaklık, değiştirilebilir kablo ile geliyor. Bu da öyle bir ürün. Ancak aynı mağazadan aynı ürünü alsanız bile kulaklığın içinde başka çeşit kablo çıkabiliyor. Hepsinin ses başarımı aynı olduğu için KZ bir fark olmadığını iddia ediyor. Benimkinden mikrofon kısmı metal olan, siyah renk örgülü bir kablo çıktı. KZ ZSN PRO’nun klasik kablosu olan kahverengi renkli kablodan çok farklı. Kablo kalitesine baktığımız zaman örgülü olmasına rağmen bu örgünün çok da sıkı yapılmadığını ve her teli tek tek ayırabileceğimizi görüyoruz. ZSN PRO’nun kablosu böyle değil. Aşırı sıkı ve KZ ZS5 kablosundan daha kaliteli duruyor. Ama ZSN PRO’nun mikrofon kısmı plastik ve daha önce bu sebeple 2 tane ZSN PRO kablosu attım. ZS5 kablosunu mikrofon kısmı metal ve her iki kablo uçunda koruma olduğu için buralardan kolay kolay bozulmayacağını düşünüyorum. Daha kaliteli ve ses kalitesini yükselten kablolar mevcut ama kulaklıktan daha pahalı.

 

Ses Başarımı:

Eveeet, geldik en önemli kısma, ses başarımı. ZS5, çok yüksek bir potansiyeli olmasına rağmen son derece nazlı bir kulaklık. Öyle her EQ ayarına gelmiyor. Her cihazda istenen performansı vermiyor. Empedansı 18 ohm olmasına rağmen, (ZSN PRO 24 ohm) ZSN PRO’dan daha çok güç istiyor. İşin anlam veremediğim tarafı da bu aslında. ZS5’in içerisinde ZSN PRO’nun iki katı kadar sürücü olmasına rağmen ZS5’in empedansı daha düşük görünüyor. Ama pratiğe döktüğümüzde işler öyle değil. ZS5 çalışmak için kesinlikle daha fazla güç istiyor ve bence mobil cihazlarınızda kullanacak olursanız en iyi sesi alabilmek için amplifikatör kullanmanız şart. Yine de iPhone 6 ile belli bir seviyede kullanabiliyorum.

ZS5 her EQ ayarına gelmiyor demiştik. Evet, ZSN PRO’nun EQ başarımı çok yüksek ve ses karakterini sesi bozmadan değiştirebiliyor olmamıza rağmen, ZS5’te aynı durum mevcut değil. Low’larda çok büyük değişiklikler yapabiliyoruz ancak belli bir ses seviyesinden sonra istenmeyen cızırtı, gürültü vs. oluyor. Bu sebeple ZS5’e ben de kırgınım. 😀 ZS5 ile EQ ayarında high ve mid'lerde pek bir değişiklik olmuyor. Ancak ZSN PRO ile istediğiniz kadar EQ yapın, ZS5'in low başarımına erişemezsiniz. Bu sebeple kullanıcının tercihine kalmış bir durum.

Sibilans seviyesi, kulaklığın high’ları çok parlak olmadığı için düşük. ZSN PRO’ya göre gerçekten çok düşük. (Bu iyi bir şey.) ZSN PRO’nun bariz bir sibilans problemi vardı ancak ZS5’te çok yüksek ses açmadıkça herhangi bir sibilans problemi olmuyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi, ZS5’in high’ları pek parlak değil. Ancak mid’lerde ve low’larda ZSN PRO’yu katlayacak kadar harikalar yaratabiliyor. (EQ bile yapmadan.) ZS5’te bulunan ekstra bir dinamik sürücü, ZSN PRO’nun bam güm vuran bass eksiğini de kapatıyor. Ben tek bir müzik türü dinleseydim ve bu tür de rock/metal gibi high’ların önemli olduğu bir tür olsaydı, ZSN PRO alırdım. Ancak siz de benim gibi her türü dinleyen biriyseniz, ZS5, ZSN PRO’dan daha iyi bir tercih olur. ZS5'in sürücü sayısı daha fazla olduğu için ZSN PRO'ya göre daha çok detay duyabiliyorsunuz.

 

 

Sonuç:

ZS5’i kısaca özetleyecek olursak, EQ başarımı low’larda yüksek ancak mid ve high’larda pek bir değişiklik yapmıyor. High’ları pek parlak değil ama mid ve low’larda parasına göre harikalar çıkartabiliyor. Özellikle bol enstrümanlı parçalarda her sesi ayırt etmenizi sağlıyor. Her bir ucunda 4 sürücü bulunduğu için müziğin her detayını duyuyorsunuz. Hatta ZSN PRO’dan çok daha fazla detay duyuyorsunuz. Konfor açısından bence gayet konforlu bir kulaklık ancak özel kulaklık uçlarına ihtiyacınız olabilir. Kablo kalitesi ortalama ama metal mikrofon kısmı detayı iyi olmuş. Earhook tasarımı bana daha rahat geliyor, ZSN PRO ile aynı zaten. Ama siz rahat eder misiniz, bilemiyorum. Ses izolasyonu düşük ve hem dışa çok ses veriyor hem de içe çok ses alıyor. Ancak ev içi kullanımda pek sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum. Kısacası fiyatına göre eksileri ve artılarını göz önüne aldığımızda, bence muhteşem bir ürün. Ama biraz daha verip daha iyi ürünler tercih edebilirsiniz. Ben ZS5'in ZSN PRO’dan çok daha iyi olmasını beklerdim ancak ZSN PRO’dan üstün olduğu noktalar olmasına rağmen, yetişemediği noktalar da mevcut. Tam olarak biri birinden daha iyidir diyemiyoruz yani. Ama ses başarımına baktığımızda low’ları ZSN PRO’dan çok daha iyi olduğundan, günlük kullanımımda ZSN PRO’yu tekrar takacağımı pek sanmıyorum. High’lardan biraz feragat etsek de çok aratmıyor zaten. Okuduğunuz için teşekkürler.

 

Ürün Görselleri: (Gri olan ZS5, mavi olan ZSN PRO.)

BeğenFavori PaylaşYorum yap